Koleksiyonun çıkış noktası dalgalar ve beyaz rengin hareketindeki ilhamdır. Aya’nın beyaz rengi seçme nedeni, rengin hayatı ve yeni başlangıçları temsil etmesidir. Beyaz saflıktır ve manevi bir hissiyat verir.
Florentina, yirmi birinci yüzyılın çobanlarından ilham almış, özel kumaş seçimleri ile beraber doğal renkleri kullanmıştır. Özel etkinliklerde giyilmek üzere, enerji dolu, aktif, açık görüşlü kişilere göre tasarlanmıştır.
Kıyafetlerinin formunda altın oran matematiğini, kumaşlarının desenlerinde doğadaki altın oran görsellerini, renk ve kumaş seçimlerinde doğanın kendisini kullanmıştır.
Koleksiyon, Rus roman karakteri Anna Karenina’nın feminen, romantik, şık tarzının modernize edip giyilebilir hale getirilmesi üzerine kurulmuştur. Sümeyye, Arap kültürü ve Anna Karenina kostümlerinden ilham almış ve geleneksel abaya tasarımından esinlenmiştir.
Sümeyye’nin ilham aldığı çıkış noktası, insan oğlunun enerji ve güç uğruna tabiata, hayvanlara ve tüm yaşama verdiği olumsuz etki ve zarardır. Ayrıca koleksiyon, radyasyonun doğaya ve çevreye verdiği zararları da yansıtmaktadır.
Simge’nin koleksiyonu, şehir ışıklarının, doğanın hayat doluluğu ile çarpışmasının yaratıcı sonucudur. Koleksiyonda yeşil ve mavi tonların geçişleri kullanılmıştır. Sokak sanatı, müray ve grafittiler baskı olarak kullanılmıştır.
Beyaz her zaman saflık ve masumiyet simgesi olarak algılanır ancak her zaman değildir. Albino hastaları saf bir görüntüye sahiptir ancak Afrika da albino hastaları lanetli olarak bilinmektedir.
Nazlıcan’ın çıkış noktası multimedya sanatçısı Tony Oursler’ın şizofreni ile ilgili yaptığı çalışmalardır. Onu etkileyen yanı, korkuyla mizahı bir arada kullanması olmuştur.
Çıkış noktası Paige Bradley adlı heykeltraşın “Genleşme” adlı eseridir. Kırılsa ve parçalara ayrılsa da birleştirildiğinde başkalaşmayı ve genişlemeyi gösterir.
Tek boynuzlu at konseptli bir lunapark temasının çıkış noktası, Elif’in tasarım yaparken hissettikleri ile lunaparkta hissettiklerinin eşit olmasıdır. Tek boynuzlu at’ı seçme sebebi ise efsanevi yanının hayalgücünü sınırlandırması konusunda Elif’e ışık tutmasıdır.
Tasavvufta mesnevi yolunun öncüsü, mutasavvıf ve şair Mevlana’nın “su gibi” dizelerinden etkilenilerek tasarlanmış bir koleksiyondur. On iki parçadan oluşan bu koleksiyon; suyun donan, akan, eriyen, damlayan hallerinden esinlenerek tasarlanmıştır.